AnasayfaEdebiyat

Düzyazı Türleri

  ROMAN İnsanların yaşadıkları ya da yaşayabilecekleri olayları, yere, zamana ve şahsa bağlayarak anlatan eserlere roman denir.   *Romanda

MUALLİM NACİ
NURULLAH ATAÇ
Aşık Edebiyatı

 

ROMAN

İnsanların yaşadıkları ya da yaşayabilecekleri olayları, yere, zamana ve şahsa bağlayarak anlatan eserlere roman denir.

 

*Romanda olaylar geniş ve ayrıntılı olarak anlatılır.

 

*Ana olay etrafında olaycıklar vardır.

 

*Şahıs kadrosu geniştir. Karakter çözümlemeleri yapılır.

 

*Zaman olarak geri dönüşler olur.

 

ÖZELLİKLERİ:

1)   Konusu insan ve dünyadır.

2)   Gerçek yaşamı yansıtmaya çalışır.

3)   Anlattığı olay,  çevre ve kişiler,  yaşamdan alınır

4)   Olay ve kişileri ayrıntılı anlatma,   tahlil ve tasvirlere çok yer verme,   bir ana olay etrafında  birçok  küçük  olaya  yer  verme bakımından   hikâye   türünden  ayrılır

 

            

ROMAN ÇEŞİTLERİ

A )  KONULARINA GÖRE

     

1 – Tarihi Roman:  Tarihteki olay ya da kişileri konu alan romanlardır.  Yazar tarihi gerçekleri  kendi  hayal  gücüyle  birleştirerek  anlatır.

        

İlk  örneğini  Valter  Scolt  “Vaverley “ adlı  eseriyle  vermiş.  Bunu  Gogol ,”Toros  Bulba “,     W.  Hugo    “Nöturdam de  Paris “ ,  A.   Dumas  “Monte  Criestove  Üç   Silhşörler”  le  takip  eder

        

Türk edebiyatında ilk örneği  N.  Kemal’in  “Cezmi “  romanıdır.   N.  Adsız’ın   “Bozkurtlar “;T Buğra  “Küçük  Ağa “, Küçük  Ağa  Ankarada”  K.  Tahir’in  Yorgun  Savaşçı”.  “Devlet  Ana” bu  tür  romanlardır.

       

2 –   Macera    Romanı: Günlük hayatta  her  zaman  rastlanmayan,   şaşırtıcı,  sürükleyici,   esrarengiz   olay-ları anlatan  romanlardır     “Serüven  Romanları”  da  denir.  Bir araştırma ve  izlemeyi anlatan  “Polisiye  Roman “,  alışılmışın dışında  uzak  yerleri  ve   yaşamları    anlatan” Egzotik  Romanlar”  da  bu gruba girer.

      

Dünya  edebiyatında  R.  L.  Stevensın’ın  “Hazine  Adası”.  D.  Defo’nun  “Rabinson  Cruse” R . Kiplink’in  “Cangel”; Türk  edebiyatında  A.  Mithat  Efendinin  “Hasan  Mellah “ .  “Dünyaya  İkinci  Geliş”, Peyami  Safa’nın  “ Cingöz  Recai “   bu türün en tanınmış  örnekleridir.

      

3) Sosyal   Roman : İnsan  yaşamın sınırsız  kültür  birikimi  içinde  yer alan  ve insanı  derinden etkileyen  toplumsal, siyasi  olaylar, inançlar, gelenek ve görenekleri    bazen  eleştirisel,  bazen  de  bilimsel    açıdan  ele  alıp   anlatan  romanlardır

  

Dünya  edebiyatında :  W.  Hugo’nun  “Sefiller “, Tolstoy’un  “Suç  ve Ceza”;  Türk  edebiyatında  N.  Kemal’in  “İntiba “,R.  M.  Ekrem’in  Araba  Sevdası “   A.    M.   Efendinin  “Felatun  Bey  İle   Rakım  Efendi   bu  tür  romanlardır.

     

Bir  fikri  savunup bilimsel  verilerle  olaya  yaklaşan  “Tezli  Roman  “(  Yakup  Kadri’nin  “Yaban”  romanı  gibi.)  ; toplumdaki  inanç  ve gelenekleri  anlatan  Töre  Romanı”  ( Halide  Edip “ Sinekli  Bakkal)  bir  olayı  eleştirisel  yaklaşımla  anlatan  “Yergi  Romanı “ (Yaşar  Kemal’in  ‘’İnce  Memet “) ;  belli  bir  yerin  özelliklerini  anlatan  “Mahalli  Roman ( F.  Baykurt’un     Yılanları  Öcü “)  sosyal  romanın  çeşitleridir

      

4)-  Psikolojik  Roman :  ( Tahlil Romanı  ) :   Dış  alemdeki  olaylardan   çok, kahramanların iç  dünyasını,    ruh  hallerini  ele  alarak       kişilerin  toplumla  ilişkilerini,   bunların  birbirinden    nasıl  etkilendiklerini  anlatan  romanlardır.

      

İlk   örneği:  Madame   de  ’nin   “Prencesse  de  Clevs”   Adlı  romandır.

     

Bizde Mehmet  Rauf’un   “Eylül” ilk    örnektir.  Peyami  Safa’nın   “Matmazel  Noralya’nın  Koltuğu”,   “Bir  Tereddütün  Romanı  “,   “Dokuzuncu  Hariciye  Koğuşu “  bu  türdendir.

       

5)  Otobiyografik   Roman:  Yazarın  kendi  yaşamın  anlattığı  romanlardır.  Dünya edebiyatında  Alfonse   Dode’nin  “Küçük    Şeyler “ , bizim  edebiyatımızda:  Y.  Kadri   Karaosmanoğlu’nun  “Anamın  Kitabı “.  P.  Safa’nın  “Dokuzuncu  Hariciye  Koğuşu”bu türün örnekleridir.

 

NEHİR ROMAN:  Bir kişinin,  bir  toplumun    hayatındaki  gelişmeleri ya  da tarihi  bir  olayı  birden  fazla  cilt  halinde  anlatan  romanlardır.

      

Tarık Buğra’’nın  “Küçük  Ağa”,     “Küçük   Ağa    Ankara’da” ,   “Firavun   İmanı”;    Nihal  Adsız’ın  “Bozkurtlar “ ,   “Bozkurtların  Ölümü”,  “Bozkurtlar  Diriliyor”  romanları  gibi.

  

B)      KONULARIN  İŞLENİŞİNE  GÖRE  ROMANLAR:

 1 – Romantik  Roman:  Romantik  akıma  uygun  olarak,  duygu  ve  hayallerin    ön  plânda  olduğu  romanlardır.(  İntibah”,   “Eylül”,   “”   gibi  )

 2 – Realist  Roman :  Gerçekçi  akıma  uygun   olarak  gözlem  ve  deneyimin  duygu  ve  hayalden  daha  ön  plânda  olduğu  akımdır  İlk  örneği  R.  M.  Ekrem’in  “Araba  Sevdası “. 

 3 – Natüralist  Roman:  Bilimsel  araştırmalara  bağlı  kalarak  kahramanlarını  gözlemlerle  seçen  romanlardır.

 

ROMAN (II)

 

İnsanın veya çevrenin karakterlerini, göreneklerini inceleyen, serüvenlerini anlatan, duygu ve tutkularını çözümleyen, kurmaca veya gerçek olaylara dayanan uzun edebî türe ve bu türde yazılmış eserlere roman denir. Türkçeye Fransızcadan geçmiştir.

 

Belli bir tarihsel ya da coğrafi çevre içindeki belli bir kişi ya da bir grup insanın başından geçenleri, bu insan ya da insanların iç ve dış yaşantılarını belli bir kronolojik, mantıksal, duygusal ya da sanatsal ilişkiyi gözeterek öyküleyen ve belli bir uzunluğu aşan anlatılar için kullanılan edebi terimdir. Edebi türler içinde en yenisidir. Çünkü matbaanın bulunması ve kentsoylu bir okur kitlesinin ortaya çıkmasından sonra gelişmiştir.

 

Tanımlanması zor bir edebi türdür. Gelişmesini tamamlamamış tek türdür denebilir. Bunun bir nedeni romanın tarihsel koşullara bağlı olması, diğer nedeni ise yazarına geniş bir özgürlük ve deney alanı bırakmasındandır.

 

Roman tarihe en bağlı edebiyat türüdür. Toplumsal, politik olaylar gelişmelerle de yakın ilişkidedir. Romanın tarihe bağlı oluşu, çok köklü bir geçmişi olmayan yeni bir sınıfın, yani burjuvazinin kendine tarih içinde bir geçmiş, şimdi ve gelecek kurma çabasından doğmuş olmasında yatar. 18. yüzyıl romanlarının çoğu, burjuvazinin aristokrasiye karşı mücadelesinde kullanılmak üzere kaleme alınmış metinler gibidir.

 

Roman, işte bu nedenle, felsefe ve sanattan boş inançları kovmak ve bunların yerine akıl ve gerçeği geçirmek isteyen bir kültürel dönüşümün ürünüdür. Bu nedenle toplumların gelişimine, yani tarihe kopmaz biçimde bağlıdır. İnsanı, öncelikle toplumsal ve tarihsel bir varlık olarak konu alan ilk sanat türüdür.

 

Romanlar konu, üslup, yazıldığı dönem bakımından çeşitli türlere ayrılabilir.

 

Üslup bakımından "romantik roman", "gerçekçi roman", "doğalcı roman", "estetik roman", "izlenimci roman", "dışavurumcu roman", "yeni roman" türleri sayılabilir.

 

Üslup Bakımından

 

Romantik Roman

Kişilerin duygularını, arzularını, düşüncelerini yalnızca kendilerine ait, içten gelen doğal ve gerçek olgular gibi görür. Örneğin Sir Walter Scott’un tarihsel romanları, Jean-Jacques Rousseau’nun eserleri ve Goethe’nin Genç Werther’in Acıları romanı gibi.

 

Gerçekçi Roman

Romantik romandan ayrı olarak kuru ve kuşkucu bir anlatım ve düşünce yapısı taşır. Balzac ve Stendhal’in romanları bu üsluptadır.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik