22. Benim ansiklopediyle tanışmam, ortaokulda ödev yapmak için kütüphaneye gittiğim günlere rastlar. Bir ansiklopediye sahip olmak o yıllarda, ha
22. Benim ansiklopediyle tanışmam, ortaokulda ödev yapmak için kütüphaneye gittiğim günlere rastlar. Bir ansiklopediye sahip olmak o yıllarda, hayal edilemez bir şeydi. O, ancak bir kütüphanede bulunur ve belli bir süreliğine alınıp bakılabilir, dokunulabilir bir nesneydi. Kocaman cüssesiyle bir ansiklopediyi kucaklamak, sayfalarını karıştırmak, bir maddeyi arayıp bulmak, başka bir gezegene inmek ve orada keşiflerde bulunmaktan farksızdı. Ne yazık ki şimdiki çocuklar ansiklopedi bile karıştırmıyorlar. O büyülü dünyadan, o heyecandan habersiz yaşıyorlar. Öğretmenler ödev verirken “İnternetten bulun.” diyorlar. Onlar da hiçbir çaba göstermeden İnternetten buldukları bilgiyi kopyalıyor; okuyup değerlendirmeden, hiçbir şey öğrenmeden götürüp veriyorlar. Bu parçada belirtilenler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Sürdürülen bir tutuma tepki B) Öğrenme coşkusunu tadamayış C) Bilgiyi özümseyememe D) Kolaycılığa yönlendirme E) Duygularını başkalarıyla paylaşamama YGS 2011 |
|
9. Yazık!.. Şimdiki çocuklar bir ansiklopedi bile karıştırmıyor. O büyülü dünyadan, o heyecandan habersiz yaşıyorlar. Öğretmenler ödev verirken "internetten bulun" diyor. Onlar da "Google"ın kapısını tıklıyor, buldukları bilgiyi kopyalıyor ve eminim, hiç okumadan, hiçbir şey öğrenmeden götürüp veriyorlar. Dolmakalemle yazılmış, kenar süsleri yapılmış, kurdeleyle birleştirilmiş beyaz dosya kâğıtları, uzak bir çağın hatırası… Öğretmenler bu cinayeti nasıl işliyor? Not almak, dikte etmek, yazmak yok artık. Çocuklar, ‘etkinlik’ kitaplarındaki boşlukları dolduruyorlar sadece. Yazarak öğrenmenin saadetinden yoksunlar. Yazmak, bulmaktır aynı zamanda. İnsan yazdıkça fark eder. Aşağıdakilerden hangisi, bu sözleri söyleyen yazara özgü bir nitelik değildir? A) Yeni ders kitaplarını beğenmediği B) Genç kuşakların okuma alışkanlığı edinememesine üzüldüğü C) Teknolojinin kişiyi kolaycılığa alıştırdığına inandığı D) Yazarak öğrenmenin daha etkili olduğuna inandığı E) Ezberci eğitim anlayışının yanlışlığına inandığı Recai KAPUSUZOĞLU Türkçe-Edebiyat Konu Anlatımlı sayfa 95, Hedef Yayınları |
23. Çocuklar, kütüphanelere gidiyorlar mı, o geniz yakan kitap kokusundan haberleri var mı şimdi? Hayır… Ansiklopediler, kapısı çalınmaz, hali hatırı sorulmaz, terk edilmiş ihtiyarlar gibi köşelerinde öylece bekleşiyor. Sırtlarına dokunacak bir elin sıcaklığına hasret, yalnız ve umutsuz, yaşlı gözlerle… Ahir zamanın yalancı hazinesi internet, küstah bir mirasyedi gibi tahtına kurulmuş, kapısını çalanları binbir işveyle kandırıyor. Cazibesine kapılanlar dokunup geçiyorlar. Ne kimse ona yâr oluyor ne de o kimseye! Bu parçanın bütününde yazar neyden yakınmaktadır? A) İnternetten elde edilen bilgilerin yüzeyselliğinden B) Çocukların kütüphanelere gitmez oluşundan C) Günümüz insanının bilgiye kolay yoldan ulaşmak istemesinden D) Ansiklopedilerin önemini kaybetmesinden E) Kütüphanelerin bakımsızlığından Recai KAPUSUZOĞLU Türkçe-Edebiyat (Soru Bankası) sayfa 63, Hedef Yayınları |
|
27- ‘’Ana babalar “Çocuğum internetten çıkmıyor” diye böbürlenirken çocuklar sanal dünyada arkadaşlarıyla “chat yapıyor”, yani çene çalıyor. Herkesi araştırmaya yönlendireceği umulan internet, çocukları bir ansiklopedi kapağı kaldırma “zahmetinden” bile kurtardığından beri ödev için “internette araştırma yapmak”, oradan ilk bulduğu bilgiyi “kesip kopyalamak” anlamı taşıyor. Evet, bilgi hiçolmadığı kadar elimizin altında… Ancak eskiden sır perdesi altına gizlenen gerçeği, bu kez de önümüze yığılan lüzumsuz bilgi çöplüğünden çekip çıkaramıyoruz.’’ Bu paragraftan aşağıdaki yargılardan hangisinden söz edilmemiştir? A) Babalar, çocuklarının internette yararlı çalışmalar yaptığını düşünmekle yanılıyorlar. B) Bilgisayar ve internet, amacına uygun kul Sonraki İçerik
Sözlü Kompozisyon Türleri © 2023 Atilla. All rights reserved. Designed by Atilla |